MHP MYK Üyesi Oğuz Yılmaz ve Serkan Odabaşı ile MDK Üyesi Kürşat Türker Ercan, ilimiz milletvekili Naci Şanlıtürk’ten oluşan heyet, beraberlerindeki il teşkilatı üyeleriyle borsamızı ziyaret ettiler.
Borsamız meclis üyelerine “Terörsüz Türkiye Süreci” hakkında ve çalışmalarla ilgili bilgilendirme yapılarak istişarelerde bulunuldu.
Heyeti karşılayan yönetim kurulu başkanımız şöyle dedi;
Terörsüz Türkiye için umut ve dayanışma adına her kapıyı tek tek çalan Milliyetçi Hareket Partisi’nin çok değerli heyeti!
Bu stratejik süreçte, çalışmalar hakkında bilgilendirmek ve istişarede bulunmak üzere kurumumuzu ziyaretinizden dolayı duyduğumuz memnuniyeti ifade eder, sygılarımızı sunar, hoş geldiniz deriz!
Türkiye, tarihi boyunca pek çok sınavdan geçti. Zaman zaman ekonomik zorluklarla, kimi zaman siyasi çekişmelerle, kimi zaman da toplumsal yaralarla yüzleşti. Ancak en ağır yüklerden biri, hiç şüphesiz terörün getirdiği acılar oldu. On yıllardır süregelen terör, binlerce canı bizden aldı; anaları evlatsız, çocukları babasız, ocakları ışıksız bıraktı. Her bir şehit haberi, bu ülkenin ortak vicdanına kazındı.
Bugün artık milletçe en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, terörsüz bir Türkiye hayalinin gerçeğe dönüşmesidir. Silahların sustuğu, gözyaşlarının dindiği, kardeşliğin hâkim olduğu bir ülke… İşte bu, yalnızca siyasetçilerin, güvenlik güçlerinin ya da devlet kurumlarının değil; hepimizin ortak meselesidir.
Terörsüz Türkiye süreci; birlik, beraberlik ve toplumsal uzlaşı ile mümkündür. Kimliğimiz, inancımız, yaşam tarzımız ne olursa olsun hepimiz aynı bayrağın gölgesinde yaşıyoruz. Bu topraklarda kardeşçe yaşamanın, yarınlarımızı daha güçlü inşa etmenin yolu, şiddeti dışlamak, demokrasiyi ve hukuku yüceltmektir.
Bugün yapılması gereken, geçmişin acılarından ders çıkarıp geleceği ortak akıl ve barış diliyle kurmaktır. Terörsüz Türkiye sürecini sahiplenmek; hem çocuklarımızın geleceğine bırakacağımız en değerli miras hem de bu milletin onurlu duruşunun bir göstergesidir.
Unutulmamalıdır ki; terör, kimden gelirse gelsin insanlık suçudur. Ve insanlık, bu topraklarda asırlardır kardeşlik türkülerini birlikte söylemiştir. O türkünün adı artık “barış” olmalıdır.
Gelin; ayrılıkları değil, ortak değerleri büyütelim. Terörü değil, sevgiyi konuşalım. Umutsuzluğu değil, geleceğe dair inancı güçlendirelim. Çünkü biz inanıyoruz:
Terörsüz bir Türkiye mümkündür, yeter ki birlikte yürüyelim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, çıktığımız bu yolda Allah yâr ve yardımcımız olsun, aziz vatanımızdan barış hiç eksik olmasın!
Yurtta sulh cihanda sulh!